Hakkımızda

 

Türk Akademi

Meslek, insanlara yararlı mal ya da hizmet üretmek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, belli bir eğitimle kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, kuralları toplumca belirlenmiş etkinlikler bütünüdür.

Mesleki eğitim; toplumsal hayatın her alanında ihtiyaç duyulan mesleklerde kalifiye teknik elemanlar yetiştirilmesi için gerekli bilgi ve becerilerin verildiği eğitim türüdür.

Ülkemizin sürdürülebilir ekonomik ve sosyal gelişmesini sağlayabilmesi, küresel rekabette yerini alabilmesi, eğitime ayrılan kaynakları daha verimli ve etkin kullanabilmesi için temel dayanak noktası eğitim sisteminin tüm süreçlerinin kaliteye dayalı hale getirilmesidir.

Türkiye’nin nitelikli insan gücü ihtiyacı düşünüldüğünde, mesleki ve teknik eğitimin kalitesinin artırılmasına yönelik olarak geliştirilecek stratejiler ve politikalar büyük önem kazanmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki baş döndürücü gelişmelerin etkisi bütün sektörlerde ve hayatın her alanında hissedilmekle birlikte değişimin en çok etkilediği alanların başında eğitim gelmektedir.

Hızla değişen bilgi, teknoloji, üretim yöntemleri ile iş hayatındaki gelişmelere paralel olarak dinamik bir yapı sergileyen mesleki ve teknik eğitimin önemi tüm dünyada giderek artmaktadır. Bu dinamik yapı; sürekli kendini yenileyen bir eğitim sistemini, teknolojik altyapı yatırımlarının güçlendirilmesini, dünyadaki gelişmelerin yakından takip edilmesini ve özel sektörle yakın bir iş birliğini gerekli kılmaktadır.

Ekonomilerin hızla büyüyen ve sürdürülebilir bir yapıya dönüşmesi, yüksek düzeyde istihdam yaratması ve sosyal ilerleme sağlaması, bilgi tabanlı, bütünleşik, daha yeşil ve kapsayıcı bir ekonomi olması için güçlendirilmiş ve rekabetçi bir endüstriyel üretime, modern bir hizmet ve tarım sektörüne ihtiyacı vardır. Bu bağlamda uluslararası ekonomik rekabette fark yaratabilmek için beşeri sermayenin nitelikli hale getirilmesi önemlidir.

Bilgi, elektronik ve haberleşme alanındaki gelişmelerin sosyal taban bulması ve yaygınlaşması daha dinamik ve karmaşık sosyal yapıların oluşmasına neden olmuştur. Bu yapıları algılayan ve onları tatmin eden, değişimi sürekli hazmeden bir toplum daha barışçıl, müreffeh ve güçlü olacaktır. İçinde bulunduğumuz çağ geçmişe nazaran daha dinamiktir. Sosyal ve ekonomik yapılar da bu dinamizmin etkisiyle daha aktif ve değişkendir. Bireysel tercihler ile sosyal ve ekonomik yapının talepleri aynı düzlemde gelişip kesişemeyebilir. Hatta ekonomik tercihler sosyal talepler ile uyuşamayabilir. Bu risk alanlarını düzenleyecek tehdidini bertaraf edecek daha dinamik ve esnek bir eğitim sisteminin gerekliliğidir. Bizlerin de temel önceliği mesleki ve teknik eğitimi yerel, ulusal ve uluslararası iş piyasalarının beklentilerine uygun yapılandırarak genç nüfusumuza gerekli bilgi, beceri ve yetkinliği kazandırmaktır.